İSTANBUL (AA) - Uluslararası danışmanlık, denetim, ve vergi hizmetleri şirketi EY, Tüketici Ürünleri Sektörü 2025 Durumu Raporu'nu paylaştı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, rapor, dünya genelinde, 500'den fazla tüketici ürünleri üreticisi ve perakendecisi, 20 binden fazla tüketici, 190 tüketici ürünleri şirketi üst yöneticisi (CEO) ve 24 sektör yöneticisiyle yapılan görüşmeleri kapsıyor.
Rapor, tüketici ürünleri sektörünün karşılaştığı zorlukların ve fırsatların ayrıntılı analizini yapıyor ve hızla gelişen pazarında yatırım ve inovasyonun nereye odaklanması gerektiğine dair bir yol haritası sunuyor.
Tüketici ürünleri sektörünün geçtiği bu kritik dönemde tüketici ürünleri firmalarının, tüketiciler, perakendeciler ve sermaye piyasaları ile marka uygunluğu oluşturmak için hızlıca harekete geçmesi ve büyümeyi sağlamak için fiyatlandırma gücü stratejilerine olan geçmiş bağımlılıklarından uzaklaşması tavsiye ediliyor.
Tüketici ürünleri şirketlerinin değişen güven ortamında, istikrarlı ve güvenilir performans arayan yatırımcıların beklentileri değişmedi. Sektöre duyulan güven, geçmiş yıllara kıyasla azalırken, hayat pahalılığı baskısıyla karşı karşıya kalan birçok firma maliyetleri düşürmeye, inovasyonu azaltmaya ve taktiksel fiyatlandırma stratejilerini geliştirmeye odaklandı.
Araştırmaya katılan tüketici ürünleri liderlerinin yaklaşık üçte ikisi, yatırımcı beklentilerinin iş stratejilerini giderek daha fazla etkilediğini kabul ediyor.
Birçok firmada hacim performansının düşük olması ve zorlu tüketici fiyatlandırma ortamının üst düzey büyümeyi zorlaması nedeniyle, tüketici ürünleri liderleri bir sonraki performans seviyesine ulaşmak için birleşme ve satın almalara yöneliyor.
Tüketici ürünleri liderlerinin yüzde 81'i, artan değerleme farklarının gelecek birkaç çeyrekte birleşme ve satın almaların yaygınlaşmasını engelleyeceğine inanıyor. Buna karşın tüketici ürünleri şirketleri yeni pazarları ve segmentleri ele geçirmek üzere kendilerini konumlandırmak için birleşme ve satın alma portföyü incelemelerini ve inorganik büyüme stratejilerini hızlandırıyor.
- Gelecekte raflarda sadece bir kitlesel marka kalacak
Rapor, perakendecilere yönelik olarak da önemli veriler sunuyor. Özel etiketli markaların yükselişi ve perakende medya ağlarının etkisiyle perakendecilerin daha fazla güç kazandığını gözlemleniyor.
Perakende şirketlerinin yüzde 78'i gelecekte raflarda sadece bir kitlesel marka kalacağına, geri kalan alanın ise özel, üst seviye veya niş markalar olacağına inanıyor. Bu beklenti, tüketici ürünleri şirketlerinin yüzde 65'i tarafından da paylaşılıyor.
Bu durum, perakende şirketlerinin değişimin katalizörü olacağına ve tüketici ürünleri şirketlerinin fiziksel ve dijital raflardaki yerlerini korumak için alaka düzeylerini ve karlılıklarını tanımlamaları konusunda artan bir baskı oluşturacağını gösteriyor.
Perakendeci güveninin artmasıyla birlikte, perakende şirketlerinden katılımcıların yüzde 76'sı raf alanının tüketici ürünleri şirketleriyle müzakerelerde daha önemli bir araç haline geldiğini belirtiyor.
Perakende şirketlerinin yüzde 78'i daha niş ürün kategorilerine doğru genişlemeye devam etmeyi planlarken yüzde 67'si önümüzdeki üç yıl içinde kendi markalarını geliştirmeye öncelik vereceklerini vurguluyor.
- Teknoloji rekabet avantajı sağlayacak
Tüketici ürünleri ve perakende şirketleri, değişen rekabet koşullarına rağmen işbirliğinin başarının temel unsurlarından biri olduğu konusunda fikir birliği içerisinde.
Yapay zeka, veri ve analitik teknolojileri hem perakende hem de tüketici ürünleri şirketleri tarafından gelecek üç yılın en büyük öncelikleri arasında gösteriliyor. Ancak tüketici ürünleri liderlerinin yüzde 32'si bu teknolojilerin rekabet avantajı sunduğuna inanıyor.
İnovasyon, özellikle birleşme ve satın alma stratejilerinin temel itici gücü haline gelirken, perakende şirketleri bu alandaki ortak çalışmalara öncelik veriyor. Sektörün inovasyon kapasitesini artırmak için yapay zekâ entegrasyonunun daha sistematik ve ortaklık temelli yapılması gerektiği vurgulanıyor.
- "Tüketici ürünleri şirketlerinin, inovasyonu önceliklendiren esnek yapılar kurmaları gerekiyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Şirket Ortağı, Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal, raporun, sektörün yalnızca fiyat rekabetiyle ayakta kalamayacağını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtiyor.
Birdal, tüketici ürünleri şirketlerinin değişen tüketici beklentilerine hızla yanıt verebilen, perakende şirketleriyle daha güçlü işbirlikleri kurabilen ve inovasyonu önceliklendiren esnek yapılar kurmaları gerektiğini aktardı.
Portföy inovasyonunun, birleşme ve satın almaların, teknoloji destekli işletme modelinin, ticari mükemmellik ile pazarlama ve yapay zeka dönüşümü alanlarının şirketlerin odaklanması gereken beş alan olduğunu aktaran Birdal, "Bu alanlar sadece büyüme için değil, sektörün gelecekteki varlığı için de kritik önem taşıyor." ifadesini kullandı.