Tarih: 16.08.2025 11:03

Yeni nesil teknolojiler afet anında iletişim krizini önleyebilir

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Bayat, 5G-6G'nin ultra güvenilir düşük gecikmeli iletişim (URLLC) özelliğinin, yapay zekayla desteklenmesi ve hassas konum tespitiyle birleştirilmesi halinde afet bölgelerinde iletişimin çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde sağlanabileceğini belirtti.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, teknolojik çözümlerle desteklenen afet yönetimi, kriz anlarında toplumun direncini artırıyor. 5G-6G tabanlı acil iletişim merkezleri sayesinde iletişim hatlarının çökme riski en aza indirilebiliyor.

Japonya ve Güney Kore'de deprem ve tsunami risklerine karşı 5G-6G'nin düşük gecikmeli iletişim olanakları test ediliyor. Özellikle drone tabanlı arama-kurtarma sistemleri ve akıllı sensör ağları üzerinde çalışılıyor. 5G-6G destekli acil iletişim araçları geliştiren Çin ise deprem ve sel gibi durumlarda hızlı kurulum yapılabilen mobil baz istasyonları kullanıyor.

ABD'deki Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı (FEMA) ve bazı üniversiteler, yapay zekayla eğitilmiş sensörler ve robotları enkaz altındaki kişilerin yerini tespit etmek için deniyor. Avrupa'da ise "Horizon 2020" projeleri kapsamında yapay zeka ve robotik sistemler afet senaryolarında test ediliyor.

Bilim insanları ise 5G-6G ve yapay zeka teknolojilerinin afet anlarında hayat kurtarmadaki kritik rolüne dikkati çekiyor.

- "Arama-kurtarma çalışmalarında hız ve etkinlik çok önemli"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Bayat, Türkiye'nin, depremlerin sık yaşandığı bir coğrafyada yer aldığını hatırlatarak, özellikle afet sonrası "Altın Saatler" olarak bilinen ilk 72 saatin, hayati önem taşıdığını belirtti.

Arama-kurtarma çalışmalarında hız ve etkinliğin, kurtarılan hayatların sayısını doğrudan etkilediğine değinen Bayat, afet anlarında kablosuz iletişim altyapısının, trafik yoğunluğu ve baz istasyonlarının kapasite sınırları nedeniyle yetersiz kalabildiğini aktardı.

Bayat, bu alanda önemli teknolojik gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, "5G-6G'nin URLLC özelliği, yapay zekayla desteklendiğinde ve hassas konum tespitiyle birleştirildiğinde, afet bölgelerinde iletişim çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde sağlanabilir. Yeni teknolojiler sayesinde, operatörler ağ alan trafik kapasitesini 4G teknolojilerine kıyasla 100 kata kadar artırabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Ağ planlamasında kullanılabilecek ağ dilimleme (network slicing), yapay zeka destekli dinamik trafik çizelgeleme ve akıllı anten teknolojilerinin, afet bölgesine özel ihtiyaçlara dinamik şekilde yanıt verebilecek ağlar oluşturulabileceğini aktaran Bayat, şunları kaydetti:

"Dikey uygulama' olarak adlandırılan yapay zeka ağ araçlarıyla değişken durumlara otonom olarak müdahale edilip ağ kalitesi artırılabilir. 1-10 milisaniye seviyelerinde gecikme süreleri sayesinde, drone ve robotlar büyük hücre ağları üzerinden grup halinde yönetilebilir. Böylece, arama-kurtarma operasyonlarında bu araçlar çok daha etkin kullanılabilir ve enkaz altındaki kişilerin tespiti anlık olarak sağlanabilir."

Bayat, akıllı şehir uygulamaları sayesinde altyapıların otomatik olarak yeniden yönlendirilebileceğini, yapay zeka tabanlı simülasyonlarla risklerin önceden öngörülebileceğini ve müdahale planlarının daha etkin hazırlanabileceğini de ifade etti.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —